Yüz Germe Ameliyatı Gerçekten İşe Yarıyor mu?
Gerçek bir ‘facelift’ ameliyatı gerçekten işe yarar ama yalan bir ‘facelift’ ameliyatı işe
yaramaz. Nedir bunlar? Günümüzde size sunulan bir sürü alternatif yöntemler var, ameliyatsız yüz germe, izsiz yüz germe iple germe gibi gibi…Ya da cihazlar var, mesela 3 seans sonra cilt kırışıklıklarını gideriyoruz deniliyor , ya da 5 seans sonra gıdınız toparlanmış oluyor gibi. Bu tarz alternatiflerin hiçbiri yüzünüzü germez. Ya da yüzünüzü gerdiği söylenen kremler de bunu gerçekleştirmez. Yüzünüzü sadece gerçek bir yüz germe ameliyatı gerer. Bunun dışında, elbette ki başka alternatifler var. Biz yaşlanan yüze sadece yüz germe ameliyatı yapmıyoruz birçok farklı işlem de uygulayabiliyoruz. Fakat, yüz germe ameliyatının gerekli olduğu (alt yüzü gevşemiş, çeneden aşağıya doğru sarkıklıklar başlamış, gıdı sarkıklığı olmuş, orta yüz boşalmış) hastalarda tek işe yarayacak yöntem gerçek bir yüz germe (FACELIFT) ameliyatıdır. Yüz germe ameliyatı elbette işe yarar, yeterki doğru şekilde yapılsın.
Yüz germe ameliyatı kırışıklıkları kaldırır mı?
Yüz germe ameliyatı acaba yüzdeki bütün kırışıklıkları tamamen ortadan kaldırır mı? Maalesef böyle bir durum her hasta için söz konusu değil, özellikle de ince kırışıklıklar için. Mesela göz çevresinde gülme ile oluşan ya da kaş çatmayla oluşan, alın çizgilerinde gördüğümüz kırışıklıklar ve özellikle de dudak çevresindeki dikey kırışıklıklar, Facelift ameliyatıyla çok fazla iyileşmeyebilirler.
Ama buradaki olaya bakış açımız şu şekilde; yüz germenin temel amacı, yüzü genel olarak gererken, yüze bir gençlik sağlamak. Yani üç boyutlu olarak, volumetrik olarak, hacimsel olarak, yüzün gençlik topografisine yeniden kavuşmasını sağlamayı hedefliyoruz.
Biz, çadırı bunun üzerinde inşa ettikten sonra, çadırın bezinin üzerindeki ince kırışıklıklar, lekeler vs… daha çok ek işlemlerle, ( botoks, lazer, dolgu ya da yağ enjeksiyonu ) Facelift ile birlikte ya da sonrasında uygulanarak ortadan kaldırılabiliyor.
Bu yola çıkan bir hasta, mümkünse sadece yüz germe cerrahisi ile değil, yüz germe ve sonrasında göreceği dolgu, botoks ve lazer gibi birtakım tamamlayıcı tedavilerle de birlikte ilerlemeli. Bu sayede, sonucun iyinin de ötesinde mükemmel seviyesine çıkacağını öngörebiliriz.
Yüz germe ameliyatlarında işler ters gidebilir mi?
Tüm plastik cerrahi ameliyatlarında olduğu gibi yüz germe ameliyatlarında da bazen
bazı işlerin yolunda gitmemesi ihtimali vardır. Burada tabii ki de doğru yoldan gitmek ve doğru hastayı seçmek ve o spesifik hasta için doğru tekniği kullanmak bu ihtimalleri olabildiğince azaltır. Cerrahın tecrübeli olması ve bu bölgedeki anatomiye hakim olması, özellikle sinir hasarları engellemek açısından çok önemli bir rol oynamaktadır. Fakat, her durumda her cerrahın elinde bu tür ufak tefek komplikasyonların meydana gelme ihtimali vardır. Ayrıca, Facelift ameliyatlarından önce hastaya düşen birkaç önemli görev bulunmaktadır.
Öncelikle, eğer hasta sigara içiyorsa, sigarayı mutlaka bırakmasını, daha sonra, kan basıncı ile ilgili problem varsa bunu kontrol altına almasını ve bütün bu sağlık geçmişiyle ilgili doktoru detaylı bir şekilde bilgilendirmesini istiyoruz.
Genellikle sigara içen hastalarda ameliyat sonrası dönemde yara iyileşmesi problemleri, cilt dolaşımı bozukluğu ile ilgili problemler ve bunların sonuçlarında yer yer küçük nekrozlar ya da doku kayıpları karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, biz genellikle sigara içen hastalarından ameliyattan en az bir ay önce sigarayı tamamen bırakmalarını istiyoruz.
Artı, bu süre zarfında da olabildiğince iyi beslenerek (doğal besinlerle) vücudu olabildiğince toksinlerde uzak tutmalarını istiyoruz.
Bunların haricinde, facelift ameliyatı sonrasında nadir görülen başka bir takım komplikasyonlar daha var, örnek olarak enfeksiyon ya da tükürük bezi problemleri olabilir, fakat bunlar ve çok çok nadir karşımıza çıkan durumlardır.
Burada, hastaya düşen, varsa sorun hem sigara ve kan basıncı gibi konuları çözmek hem de bunları doktora detaylı bir şekilde anlatıp bilgilendirmek. Bununla beraber, doktorla neler beklediğini ve nasıl bir sonuç elde etmek istediğini detaylı bir şekilde tartışmak. Doktorun burada yapması gereken ise, hastasına zaman ayırıp, yüz germe gibi önemli bir ameliyattan, yani hayatı boyunca bir kere olacağı bir cerrahiden önce bunları detaylı bir şekilde hastasıyla konuşmak.
Dolgu uygulamaları yüz germe ameliyatından sonra uygulanır mı?
Evet tabi ki kullanılır çünkü, dolgu uygulaması yüz germe ameliyatlarından sonra pek çok noktada bizim işimizi kolaylaştıran, ufak tefek problemleri çözmekte bize yardımcı olan ve sonuçlarımızı iyiden daha da iyiye taşımaya yardımcı olan uygulamalardır. Örneğin bir hastaya güzel bir ‘Facelift’ ameliyatı yaptıktan sonra, zayıf görünümlü dudakları dolgu ile güçlendirmek için o ameliyatın etkisini artırıcaktır. Belli noktalarda ‘Facelift’ ameliyatının etkisinin yeterli olmadığı çok ince kırışıklıklarda yine dolgulardan faydalanmak sonucu daha da ileri taşımaktadır.
Orta yüz germe ameliyatı nedir?
Orta yüz germe ameliyatı kulağa korkutucu geliyor olabilir.
Orta yüz germe ameliyatı bize göre, gençleştirmeden çok güzelleştirme ameliyatı anlamına gelmekte. Bu ameliyatın pek minimum ya da maksimum yaş sınırı yok. Tabiki içinde yüz ve germe kelimeleri olduğu için sadece yaşı ileri olan hastalara uygulanıyormuş gibi bir algı söz konusu ama bu doğru değil.
Orta yüz germe ameliyatını klasik facelift ameliyatından ayırmak gerekiyor. Klasik facelift, bütün yüze uygulanan büyük bir ameliyat, fakat orta yüz germe aslında ancak bu ameliyatın bir parçası olabilecek kapsamda (İleri yaş hastalarda). Fakat genç yaş grubunda, tek başına orta yüz germe ve şakak germe ameliyatıyla bütün yüz ifadesini değiştirebilir ve daha ‘fresh’ bir görüntü elde edebiliriz.
Peki orta yüz germe ameliyatının bir yaş sınırı var mı?
Orta yüz için pek geçerli bir durum değil. Ama, burada en önemsediğimiz nokta, hastaların ortayüz germe ameliyatının nereden yapıldığını bilmesi. Normalde 30 yaşında bir hastaya alt göz kapağı ameliyatı dediğimizde çok büyük bir tepki görmezken, orta yüz ameliyatı dediğimiz zaman büyük bir tepki ile karşılaşıyoruz. Hasta ameliyatın nereden yapıldığını bildiği zaman bu korku ortadan kalkıyor.
Çünkü orta yüz germe ameliyatı, alt göz kapağı ile aynı kesiden yapılan bir ameliyat.
Orta yüz germe ameliyatını endoskopik olarak da gerçekleştirebiliyoruz. Endoskop cihazıyla tabiki ulaşmak istediğimiz noktayı ekrandan büyük bir şekilde izleyebiliyoruz, açık yaptığımızda ise, küçük bir noktadan görmeye çalışarak istediğimize ulaşmaya çalışıyoruz.
Orta yüz germe ameliyatı ile kombine yaptığımız bazı işlemler var, biraz da bunlardan bahsedelim…
1- Gıdı bölgesi
2- Şakak bölgesi
Yüz bölgesindeki genel amaç hep kemik çıkıntılarını belirginleştirmektir. (Kilolu olan hastada maalesef, yağ tabakasından dolayı, ne kadar uğraşsak da çok da belirgleşmese de…) Yani, dümdüz hatları belirgin olmayan bir yüz çok da hoş gözükmezken, çıkıntılı ve bazı alanları daha belirgin olan yüz daha elegan duruyor. Bunu da ancak mid facelift yani orta yüz germe ameliyatı sayesinde orta yüzdeki kaybolan volümü geri getirerek elde edebiliyoruz.
Buna ek olarak, çenesi çok belirgin olmayan hastada, sadece orta yüz değişikliği yeterli olmuyor, bu sefer alt yüz daha dikkat çekmeye başlıyor. Çenede çıkıntı olmadığı zaman, orta yüzdeki volüm elde edilse bile, yüzün alt tarafı çok zayıf kalıyor, bu da yüzdeki genel dengeyi bozuyor. Çenedeki çıkıntıyı elde etmek için, çene protezi başvurulan alternatiflerden biri.
Orta yüz ve çene hallolduktan sonra geriye şakak ve göz çevresi kalıyor. Şakak bölgesindeki ‘lift’ etkisi yüzü daha sağlıklı ve dinç göstermekte oldukça etkili. Çene örneği şakak için de geçerli, çenesi ve yanakları çıkık ama kaşları düşük bir hastada bu dengesizlik durumu devam ediyor. Bunların hepsini bir arada yapmak aslında bütüncül yaklaşım tedavisi anlamına geliyor yani genel olarak yüzü güzelleştirmek, dinçleştirmek için neler yapacağımıza karar veriyoruz, çünkü yüz bir sürü farklı elementlerden oluşan bir alan ve o dengeyi sağlamak için bazen birden çok alana dokunmak gerekebiliyor.
Özetle, orta yüz germe ameliyatının kesileri alt göz kapağıyla aynı yerden yapılıyor ve ameliyat sonrası süreçte, şişlik&morluk vs de aynı şekilde boy gösteriyor.